Galatasaray-Alanyaspor maçının akabinde

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Galatasaray

Buruk, Trendyol Muhteşem Lig’in 8. haftasında RAMS Park’ta Corendon Alanyaspor’u 1-0 yendikleri maçın akabinde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Sözlerine son devirde yaşanan bayan cinayetlerine değinerek başlayan Buruk, “Gündemimiz futboldan çok ülkemizde yaşanan şiddet olayları. Bunun altını çizmek ve yaşananları kınamak istiyorum. Bu bahisten ötürü üzgünüz. Futbolda da şiddeti çok fazla görüyoruz. Bazen fizikî bazen de ruhsal şiddet var. İnşallah futbol içindeki şiddet de biter.” dedi.

Maça düzgün başladıklarını aktaran deneyimli teknik adam, “Galatasaray üzere başladık, oynadık ve kazandık. Bugün gol yemeden maçı tamamladık. Rakibimize çok fazla durum vermedik.” diye konuştu.

Okan Buruk, maçın son anlarında Serdar Dursun’un kaçırdığı konumda kendilerine faul yapıldığını savunarak, “Son dakikadaki konum bize nazaran fauldü. Maç içinde bu tip çok fazla faul verildi. Bunun altındaki dokunuşlara bile faul verildi. Hakem bir yere kadar maçı güzel yönetti fakat sonradan verdiği kararlarla iki kadrosu da şaşırttı.” sözlerini kullandı.

Buruk, son kısımda Roland Sallai’nin içinde olduğu ve penaltı bekledikleri durumla ilgili, “Penaltı durumu tartışılabilir. Beşiktaş maçındaki penaltıyı da gördüm. İki durum ortasında bizimki daha penaltı görünüyor. İkisi de verilmeyebilir, biri de verilebilir. Bu doğal ki takdir hakkı.” formunda görüş belirtti.

“Yorgunluk var. 22 günde 7 maç yaptık”

Sarı-kırmızılı kadronun teknik yöneticisi, ağır fikstür ve tempoyu eleştirdi.

Milli kadroya giden oyuncuların dinlenemeyeceğini lisana getiren Buruk, “Şu anda Avrupa’da yaşanan en büyük düşünce oyuncuların sakatlıkları. Bu tempo, hem lig hem Avrupa hem de ulusal kadro maçı oynayan futbolcular için çok sıkıntı. Oyuncuları vakit zaman dinlendirmemiz gerek. Dönem içinde oyuncularımızı vakit zaman dinlendirmeye çalışacağız.” diye konuştu.

“Barış bir insan. Bu çocuk robot değil”

Okan Buruk, geçen dönemden beri hem Galatasaray hem de ulusal ekipte neredeyse maç kaçırmayan Barış Alper Yılmaz’ı övdü.

Son periyotta fizikî durumuyla ilgili birtakım tenkitler alan Barış Alper’in durumunun sorulması üzerine Buruk, şunları kaydetti:

“Barış bir insan. Bu çocuk robot değil. 22 gündeki 7 maçın tamamında oynadı. Geçen dönemden beri çok fazla maç oynadı. Bu futbolcuların bu kadar maç oynaması bile mucize. Zati 3 günde bir maç oynuyoruz. Oyuncuların çalışacakları müddet yok. Yalnızca dinlendirip bir sonraki maça hazırlıyoruz. Barış’ın bugünkü performansını beğendim. Çok koştu, defans yaptı, hamleye gitmeye çalıştı. Barış’ın oyunundan mutluyum. Alışılmış ki bu oyuncular yalnızca fizikî değil mental olarak da zorluk çekiyor. Bu kadar üst üste maç oynamak sıkıntı. Sakatlık geçiren çok oyuncu var. Oyuncuların insan olduklarını görmemiz gerek. Hem mental hem de fizikî olarak bazen makûs oynadıkları, formsuz oldukları maçlar olacak. Vakit zaman onlara müsaade vermemiz gerek. Kanat alternatiflerim fazla olmadığı için Barış ve Yunus’un müddetleri çok uzadı.”

Yusuf Demir’in vakitle müddet alacağını belirten Buruk, “Yusuf’u kullanacağımız yerler olacak. Vakit zaman oyuna soktuk. Genç oyuncularımıza daha çok mühlet vermemiz gerektiğini biliyorum lakin çok ağır bir yarış içindeyiz. Bazen müddet veremediğimiz oyuncular var.” sözlerini kullandı.

“Icardi, bizim yıldızımız”

Buruk, Mauro Icardi’nin performansından şad olduğunu söyledi.

“Eleştiriler umurumda değil”

Okan Buruk, kendisiyle ilgili haklı yahut haksız tenkitlerin umurunda olmadığını söyledi.

Sarı-kırmızılı kadronun teknik yöneticisi, hakkında yapılan tenkitlerin hatırlatılması üzerine, “Beni eleştirmezler. Bugün ben kurtuldum, Giovanni van Bronckhorst’u eleştirirler. Yendiğimizde Mourinho eleştirildi. İki hafta ben eleştirildim. Artık de Beşiktaş’ın hocasını eleştirirler.” diye espri yaptı.

Eleştirilere takılmadığını aktaran Buruk, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Haklı yahut haksız tenkitler olacak. Bunların olması gerek lakin umurumda değil. Umurunuzda olmayınca başınıza takmıyorsunuz, işinize odaklanıyorsunuz. Benim kaybedecek vaktim yok. Tenkitler beni etkilemiyor. Olumlu ve benim için kıymetli şeyler söylendiğinde de umurumda olmuyor. Güzel yahut kötüyü daima yüksekte yaşıyoruz. Bazen bir maç kazanıyorsunuz çok üst çıkıyorsunuz, maç kaybedince de gömüyorlar. Bunlar futbolun içinde olacak. Tenkide açığım. Herkesin kendi fikirlerini beyan etmesi ve futbolu kendine nazaran yorumlaması hoş. Futbol aslında bu yüzden seviliyor. Futbol çok kolay ve herkesin yorumlayabileceği bir spor. Herkesin yorumlamasına müsaade vermek lazım. Tüm yorumlara hürmet duyuyorum ve onlardan etkilenmiyorum. Lakin onlardan etkilenip maça gelenlerin tuttukları ekiplere takviye olması gerektiğini unutmamalı. Düzgün günde, berbat günde grubunuzu destekliyorsanız gerçek taraftar oluyorsunuz. Bazen kızacakları şeyler de yapıyoruz fakat sevindirecek şeyleri daha çok yaptık. Daima sevindirdik. Sevindirmeye alıştıran da biziz. Geldiğimde ligi 13. bitirmiştik. Bir devir küme düşme çizgisinde gezdiğimiz haftalar olmuştu. Bunun üzerine iki şampiyonluk geldi. Taraftarımıza düzgün olmaya alıştıran, âlâ oyuncuları getiren, yeterli futbol izleten biziz. Bunu seçen biziz. Bu pahalı oyuncuları getirdiğimiz için gayeler büyüyor. O yüzden kendi işimize odaklanıyoruz. Bu iki dönemde kaybettiğim her maçtan sonra eleştirildim. Bundan sonra da eleştirileceğiz.”